İşsizlik Oranı Son 11 Yılın En Düşük Seviyesine Geriledi

‘İŞSİZLİK ORANIMIZ SON 11 YILIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNE GERİLDİ’

Erdoğan, Türkiye’nin önceki yıl 2022’de yüzde 5,5 oranında büyüdüğünü hatırlatarak, “Bu büyüme oranına en büyük katkı 2,4 puanla ihracatımızdan geldi. 2023 yılının 3’üncü çeyreğinde yüzde 5,9 oranında büyüyerek son kesintisiz büyüme trendimizi devam ettirdik. Böylece G-20 ülkeleri içinde en hızlı büyüyen 2’nci ülke olduk. İhracat tarafında da benzer bir tablo karşımıza çıkıyor. İlk defa 2021 yılında yüzde 1 seviyesini aşan küresel ihracattan aldığımız pay 2022 yılında yüzde 1,02’ye yükseldi. Geçtiğimiz yılın ilk 2 çeyreğinde ise bu oran yüzde 1,03’e çıktı. Güçlü büyüme performansının yanında büyüme kompozisyonumuz olumlu yönde gelişti. Nitekim 2023 yılının 3’üncü çeyreğinde yatırımlarda yaşanan yüzde 14,7 oranındaki artış son 2 yılın en yüksek seviyesini ifade ediyor. Mal ve hizmet ihracatının gayrisafi yurtiçi hasıla büyümesine katkısı 2023 yılı 3’üncü çeyreğinde yüzde 0,3 puan oldu. Üretimin güçlü etkilerinin son açıklanan istihdam verilerine de yansıdığını memnuniyetle görüyoruz. Salgın öncesi döneme göre son 3 yılda 4 milyonun üzerinde ilave istihdam oluşturduk. Yalnızca 2022 yılı ocak ayına kıyasla dahi bakıldığında sağlanan ilave istihdam 1 milyon 848 bin kişinin üzerindedir. Ekim ayında işsizlik oranımız yüzde 8,5 olarak gerçekleşerek, son 11 yılın en düşük seviyesine geriledi” dedi.

‘TEDBİRLER ENFLASYONUN ATEŞİNİ DÜŞÜRMEYE BAŞLADI’

Erdoğan, konuşmasında enflasyon ile mücadeleye de değinerek, “Dünyadaki diğer ekonomiler gibi bizim de en büyük baş ağrımız hayat pahalılığının tetiklediği enflasyondur. Avrupa’sından Amerika’sına, son 60-70 yılın zirvelerine çıkan enflasyon oranları alınan onca tedbire rağmen yüksek seyretmeye devam ediyor. Üretim, istihdam ve ekonomik büyümeden taviz vermeden enflasyonu tekrar tek haneli rakamlara indirmeyi hedefliyoruz. Son dönemde uygulamaya koyduğumuz tedbirler enflasyonun ateşini düşürmeye başlamıştır. Özellikle yılın 2’nci yarısından itibaren küresel ekonomide yeni bir olağanüstülük yaşanmazsa politikalarımızın etkilerini daha net göreceğiz. Tabii bu süreçte çeşitli bahanelerle milletimizin çoluk çocuğunun rızkına, refahına, malına, mülküne, cebindeki parasına kasteden açgözlülere kesinlikle fırsat vermeyeceğiz. Hayat pahalılığına karşı mücadelemizi bir tarafta denetimlerin diğer tarafta tedbir ve düzenlemelerin olduğu çift kulvarlı bir şekilde yürütüyoruz. Yatırımı, istihdam ve üretimi gözeten, ihracatçının finansman erişimine öncelik veren bu sürecin sonunda daha önce olduğu gibi inşallah enflasyon meselesini vatandaşımızın günlük hayatından çıkaracağız” dedi.

Erdoğan, 2023’ün Türkiye açısından zorluklarla, sıkıntılarla, deprem başta olmak üzere pek çok imtihan ile geçen sancılı bir yıl olduğuna vurgu yaparak, “Bu süreçte sadece bölgemizdeki belirsizliklerle mücadele etmedik. Aynı zamanda ülkemiz ekonomisine 104 milyar dolarlık ilave fatura yükleyen 6 Şubat depremlerinin olumsuz sonuçlarıyla da mücadele ettik. Elbette 50 binden fazla insanımızı kaybettiğimiz 11 ilimizde çok ciddi yıkıma ve tahribata yol açan bir tabii afetin altından kalkmak kolay değildi. Depremin yaralarını sarma konusunda devleti ve milletiyle Türkiye’nin elde ettiği başarıyı dünyada başka hiçbir ülke gösteremezdi” diye konuştu.

‘İSTANBUL EN FAZLA İHRACAT YAPAN İL OLDU’

Erdoğan, 2023 yılında en fazla ihracat yapan 5 ili açıklayarak, şöyle dedi:

“Toplam 59,4 milyar dolarlık ihracatla İstanbul 1’inci oldu. İstanbul’u 30,7 milyar dolar ile Kocaeli takip ediyor. İzmir 23,8 milyar dolar ile ihracattan yüzde 9,3 pay aldı. Bursa 17,7 milyar dolarla 4’üncü, Tekirdağ 12,5 milyar dolarla 5’inci sırada yer aldı. İhracatta en büyük ortağımız olan Avrupa Birliği toplam 104,3 milyar dolarla yine ilk sırada bulunuyor. Avrupa Birliği dışı Avrupa ülkelerine olan ihracatımız yüzde 8,3 oranında, yakın doğu ve Orta Doğu ülkelerine olan ihracatımız yüzde 1,7 oranında artmıştır. Küresel ve bilhassa Avrupa Birliği’nde görülen yavaşlamaya rağmen ihracatta bu performansın yakalanmış olması çok önemlidir. İhracatımızda değer bazında artışta öne çıkan ilk 3 ülke şu şekildedir; yüzde 63,4 ile Birleşik Arap Emirlikleri. yüzde 16,9 ile Rusya Federasyonu ve yüzde 154 oranında artışla Suudi Arabistan. İhracatımızın değer bazında en çok arttığı ilk 3 fasıl da şöyledir; yüzde 15,1 artış ve 30,8 milyar dolarla motorlu kara taşıtları, yüzde 33,7 artış ve 13,7 milyar dolarla kıymetli ve yarı kıymetli taşlar, yüzde 11,3 artış ve 25,2 milyar dolarla elektriksiz makineler. Katma değer olarak da artan ihracatımızın kilogram birim kıymeti yüzde 8,8’lik yükselişle 1,6 dolara çıkmıştır.”

‘2024’TE DAHA BÜYÜK BAŞARILARA İMZA ATACAĞIZ’

Erdoğan, mal ticaretindeki güçlü performansın hizmet ticaretine de müspet yansıdığını bildirerek, “Hükümete geldiğimizde yalnızca 14 milyar dolar olan hizmet ihracatımızı, 2023 yılı Ocak-Ekim döneminde 85 milyar doların üzerine taşıdık. Gerek mal ticaretinde izlenen performans gerekse hizmet sektörünün güçlü katkısı cari işlemler dengemize olumlu etki ediyor. Son 2 aydır fazla verilen cari işlemler dengesindeki tablonun sürmesi ile ekonomimizin sağlam temelleri daha da güçlenecektir. Ülkemizin medarı iftarı olan ihracatçılarımız ile el ele verdik, çok çalıştık ve başardık. İnşallah 2024 yılında çok daha büyük başarılara birlikte imza atacağız. 2024 yılında mal ve hizmet ihracatımızı 375 milyar doların üstüne çıkarabileceğimize inanıyorum. Türkiye bunu başaracak güce, kabiliyete ve imkana fazlasıyla sahiptir. İnşallah sene sonunda belirlediğimiz hedefleri de aşan bir ihracat rekorunu kırmanın gururunu hep birlikte yaşayacağız. Buna yürekten inanıyorum. Bu hedefe yürürken sizlerin yanında olmayı hep sürdüreceğiz. Devlet olarak 2023 yılında mal ve hizmet ihracatçılarımıza 11, 6 milyar lira destek sağladık. İhracat desteklerine tahsis ettiğimiz bütçeyi 2024 yılında 2 katına çıkartıyoruz” diye konuştu.

‘AMACIMIZ İHRACATÇIMIZIN AYAK BASMADIĞI ÜLKE BIRAKMAMAK’

Erdoğan,  mevcut destekleri güçlendirirken ihracatçılara yeni destek paketleri ve yeni hizmetler sunmanın hazırlıklarını yaptıklarını bildirerek, “İhracatçımızın daha düşük maliyetli finansman imkanlarına kavuşması için Ticaret Bakanlığımız ve Türk Eximbank yoğun bir çalışma yürütüyor. Finansmanda sadece Eximbank’la yetinmiyoruz. İhracatı Geliştirme Anonim Şirketi ile finansman konusunda önemli bir adım atarken Kefalet Sistemi ile de teminat sorununa çözüm getirdik. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankamız finansa erişimi desteklemek amacıyla reeskont kredilerinin günlük limitini 3 milyar liraya çıkardı. Şimdi de yurtdışındaki ithalatçılar ile ihracatçılarımızı bir araya getirecek, ihracat süreçlerinin dijitalleşmesine katkı sağlayacak, yerli ve milli bir platform olan Türkiye Elektronik İhracat Platformu’nu hayata geçiriyoruz. Amacımız Türk ürünlerinin tanınmadığı, ihracatçımızın ayak basmadığı ülke bırakmamaktır” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir